Divan-ı Hikmet Sohbetlerine Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuk oldu

Ahmed Yesevi Üniversitesinin, UNESCO 2016 Hoca Ahmed Yesevi yılı anısına düzenlediği "Divan-ı Hikmet Sohbetlerinin’’ dördüncüsü İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun katılımı ile yapıldı.

Ahmet Yesevi Üniversitesi, UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi yılı olması nedeniyle her ay Divan-ı Hikmet Sohbetleri gerçekleştiriyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Konferans Salonunda dördüncüsü düzenlenen sohbete İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Mütevelli Heyet Üyesi ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Türksav Başkanı Yahya Akengin ve    çok sayıda davetli katıldı.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız yaptığı açılış konuşmasında Ahmet Yesevi Üniversitesi olarak bir dizi program yapmayı planladıklarını kaydederek, "Yaklaşık 25 ana başlık altında 200'e yakın faaliyet yapmayı düşünüyoruz. 28-30 Nisan 2016 tarihleri arasında Ankara’da “Uluslararası Hoca Ahmet Yesevî Sempozyumu”  düzenliyoruz. Oraya da hepinizi davet etmek isteriz" diye konuştu.

 Programda, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Güllü, kendisinin yazdığı "Hoca Ahmed Yesevi" isimli şiiri okudu. Ardından ise İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazlıoğlu, Hoca Ahmet Yesevi ile ilgili olarak sohbette bulundu. Konuşmanın başlığını "Hakikatli ve Siyasetli İnsan Olmanın İmkânı" olarak belirlediğini kaydeden Fazlıoğlu, "Şiir, kıyasa konu olmaz. Şiir üzerine çalışan ve şiir üzerinden o dönemin entelektüel hayatı, metafiziği, varlık anlayışı ve benzeri konularda bir metin üretecek kişinin, özellikle metin içi kavramsal örgüleri ve yargıları ciddi bir şekilde göz önünde bulundurması gerekiyor. Divan-ı Hikmet'in kavramsal ve yargısal ilişkilerini dikkate alarak bir modelleme yapacağım. Kişisel kanaatim, şiir müzikle birlikte insan olma bilincinin en üst ifadesidir. Şiir yazan bir zihni ya da bir kültürü yenmek çok zordur. Özellikle, bir fikir, entelektüel hareket şiir üretmeye başladığı zaman onun kalıcılığı ve sürekliliği artar. Türk tarihine baktığımız zaman Yunus Emre, Aşık Paşa gibi adlar bizim kalıcılığımızı arttıran, sürekliliğimizi sağlayan ve dik durmamızı, uyanıklığımızı örgütleyen metinlerdir. Ahmed Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'i, özellikle Orta Asya dünyasında dolaştığım ve gördüğüm kadarıyla oradaki farklı siyasi teşekküller kurmakla birlikte hemen hemen tüm Türkçe konuşan halkların bir tür manevi vatanı olarak bugüne kadar gelmiştir. Yesevi'nin şikâyet ettiği önemli bir konu, yalan dediği; sahtelik, riyakarlık, yalan, yalancılık ve bunlara eşlik eden diğer kavramlardır. Özellikle söze bağlı yaşamak. Bunun karşılığı ise, ihlas, samimiyet, liyakat ve mana ile yaşamak. Dolayısıyla bütün modelin dayandığı kavram çiftleri ve bu kavram çiftlerinin özeti, söz ile yaşamak ve mana ile yaşamaktır" diye konuştu.

Divan-ı Hikmet Sohbetlerinin dördüncüsünün konuğu olan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, program sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız tarafından kendisine plaket takdim edildi.


Haber Resimleri