Avrasya Araştırma Enstitüsü 4.üncü Avrasya Sosyal Bilimler Forumuna katıldı

21-22 Nisan 2016 tarihlerinde Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek ve Enstitü Araştırmacıları 4.üncü Avrasya Sosyal Bilimler Forumuna  katıldılar.

2014 yılında Almatı’da 3. Avrasya Sosyal Bilimler Forumunu düzenleyen Avrasya Araştırma Enstitüsü uzmanları, 21-22 Nisan 2016 tarihlerinde yapılan 4. Avrasya Sosyal Bilimler Forumuna da toplu katılarak enerji, siyaset, dış politika, ekonomi konular ağırlıklı olmak üzere değişik konularda bildirilerini sundular.   

Avrasya Sosyal Bilimler Forumu Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan ülkelerinden Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesinin biraraya gelerek Türk dili konuşan ülkelerin arasındaki iletişimi araştırma amacıyla ortaya çıkan bir forumdur. Bu sene seçilen İpek yolu konusu bu güzergâh üzerinde bulunan ülkeleri yakından ilgilendirdiği için konunun ekonomik, siyaset, dış politika ve sosyal açılardan derinlemesine incenlenmesine olanak sağlaması için düzenlenmiştir.

Forumun açılış konuşmalarını Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, Kazak-Türk Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Nursoy ve Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adalet Muradov adına müşaviri yaptı. Prof. Dr. Sebahattin Balcı konuşmasında İpek yolunun tarihi geçmisine değinerek günümüzde bu güzergâh üzerinde çeşitli projelerin sürdürüldüğünü ve bu yolu canlandırarak 21. yüzyılda yeni bir medeniyet kurulabileceğini ifade ederek katılımcılara başarılar diledi. Prof. Dr. Mustafa Nursoy konuşmasında İpek yolunda sadece ticaret değil, aynı zamanda fikirlerin ve medeniyetlerinde taşındığını belirtti. Günümüzde ise tarihteki fikir taşıma işleminin sadece yöntem değiştirdiğini sözlerine ekledi. Bu tür forumların bu fikirlerin taşınmasına katkı sağlayacağını ifade ederek katılımcılara başarılar diledi. Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adalet Muradov adına müşaviri de forumun ana teması olarak İpek Yolu konusunun önemine değinerek katılımcılara başarılar diledi. İstanbul Üniversitesinden katılan Prof. Dr. Sedat Murat da konuşmasında sosyal bilimlerin genel olarak önemini belirtti. Ayrıca, bu tür sosyal forumlara ihtiyac olduğunu ifade ederek katılımcılara başarılar diledi.

Foruma katılan enstitü araştırmacıları aşağıdaki konular çerçevesinde sunumlarını yapmışlardır. Enstitü Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek ve uzman araştırmacı Dr. Farkhod Aminjonov’un ortaklaşa yapmış oldukları çalışmayı sunan Dr. Farkhod Aminjonov, ana hatlarıyla İpek Yolu Ekonomik Kemer projesinin amacının bu güzergah üzerindeki ülkeler arasındaki ticari ve ekonomik işbirliklerinin istikrarlı ve güvenilir olması adına ortaya çıktığını ifade etti. Bu ifadesine ek olarak ise bu projenin ayrıca ülkeler arasında herhangi bir çatışmacı dinamikleri teşvikinin önlenmesinde önemli rol oynayacağını belirtti. Güzergah hakkında üç rotanın öne çıktığını ve bunların sırasıyla a) Çin’i Orta Asya ve Rusya üzerinden Avrupa’ya bağlamak, b) Çin’i Orta Asya üzerinden Orta Doğu’ya bağlamak, c) Çin’i Güneydoğu Asya, Güney Asya ve Hint okyanusu ile birleştirmeyi hedefleyen rotalar olduğunu sözlerine ekledi. Enerji ticareti ve enerjiye dayalı büyüyen ekonomiler için bu güzergahların önemli olduğunun altını çizerek burada (a) ve (b) rotasının Rusya’nın alacağı tavra bağımlı olduğunu vurguladı. Sunumunda genel olarak Rusya’nın değişen gaz fiyatı politikalarının İpek Yolu Ekonomik Kemeri üzerindeki ekonomik işbirliği, enerji kaynaklarının tedarikinde istikrarı Orta Asya ülkeleri açısından etkilerini incelediğini ifade etti. Bunun yanısıra Rusya’nın Avrasya gaz stratejileri, arz-talep dengeleri ve “enerji silajı” konuları hakkında bilgiler sundu.   

Enstitü misafir araştırmacısı Doç. Dr. Ayça Şimşek, Enstitü Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek, ve araştırmacı Daniyar Nurbayev’in ortaklaşa yapmış oldukları çalışmada Kazakistan’ın Avrasya Gümrük Birliği öncesi ve sonrasında endüstriyel rekabet gücü incelenmiştir. Sunumda Daniyar Nurbauev endüstrilerin rekabetini ölçmek için değişik indeksler kullandıklarını ifade ederek Kazakistan endüstrilerinin Avrasya Ekonomik Birliğine girmeden önceki ve girdikten sonraki dönem hakkında araştırma sonuçlarını paylaştı.

Enstitü Müdür Yardımıcısı Dr. Aidarbek Amirbek ile araştırmacı Cengizhan Canaltay’ın yapmış olduğu ortak bilimsel çalışmayı sunan Dr. Aidarbek Amirbek, ana hatlarıyla Çin’in İpek Yolu projesinin Rusya’nın çıkarları açısından analizini yapmıştır. Projenin Orta Asya ülkeleri tarafından sıcak karşılandığını belirtmekle beraber Rusya’nın ise bu projeye temkinli yaklaştığının altını çizdi. Bunun nedenleri arasında ise İpek Yolu'nun geçeceği coğrafi alanda ülkenin stratejik çıkarlarının gözardı edilebileceğinin yattığını sözlerine ekledi. Burada İpek Yolu Ekonomik Kemeri Projesi ile Avrasya Ekonomik Birliği arasındaki işbirliğinin henüz her iki ülkenin kendi menfaatlerine yanıt verebilecek bir ortak yol haritasının ortaya konulamamasına vurgu yaptı. Çin'in İpek Yolu Ekonomik Kemeri Projesi'ni Rusya’nın stratejik menfaatlerine uygun olduğu ölçüde destekleyebileceği görüşünü dile getirdi. Rusya’nın projeye bakışının, önümüzdeki süreçte İpek Yolu Ekonomik Kemeri Projesi ile Avrasya Ekonomik Birliği arasındaki etkileşimin ve proje kapsamında Rusya-Çin işbirliğinin geleceğinin analiz edildiğini belirtti.

Uzman araştırmacı Lidiya Parkhomchik ile araştırmacı Akbota Akylbayeva’nın yapmış olduğu ortak bilimsel çalışmayı sunan Lidiya Parkhomchik, İpek Yolu güzergâhı üzerindeki ülkelerle ticari ilişkiler kurmayı düşünen Çinli şirketlerin birçok politik sorun ile karşılaşma riskinin olabileceğini ifade etti. Ekonomist Intelligence Unit adlı kuruluşun risk raporuna değinerek İpek Yolu güzergâhının risk derecesinin Afganistan ve Irak gibi ülkelere yakın bir puan almasının gelecekte İpek Yolu projesinin geliştirilme sürecine negatif etkilerinin kendi çalışmalarında analiz edildiğini belirti.

Misafir araştırmacı Doç. Dr. Ayça Şimşek, Enstitü Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek, ve araştırmacı Cengizhan Canaltay’ın yapmış olduğu ortak bilimsel çalışmayı sunan Cengizhan Canaltay Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ticari ilişkilerin yıllar itibariyle değişik indeksler kullanılarak analiz edildiğini belirtti. Araştırmada ticaret yoğunluk endeksi, tamamlayıcılık endeksi, Balassa’nın açıklanmış karşılaştırmalı üstünlük endeksi gibi endekslerin kullanıldığını belirtti. Bu bağlamda elde edilen sonuçlara göre Türkiye ile Rusya arasındaki ticari yapının uyumluluk açısından birbirini tamamlayıcı olduğunu, ülkeler arası endüstri içi ticaretin arttığını belirtti. Ayrıca Türkiye’nin yıllar itibariyle ihracatta avantajı ürünlerin sayısını artırdığını ve bu ürünlerin toplam ticaret içerisinde önemli bir paya sahip olduğunu ifade etti.

Uzman araştırmacı Dr. Erkin Baydarov İpek Yolu'nun önemini Doğu – Batı etkileşimi kapsamında tarihsel açıdan analiz eden bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda İpek Yolu'nun tarihsel açıdan Doğu ile Batı arasındaki dostluğu sağladığını ve günümüzde genç neslin İpek Yolu'nun bu tarihsel yönünü dikkate alarak incelemesi gerektiğine vurgu yaptı. Özellikle Doğu ile Batı arasında anlaşmazlığın arttığı günümüz dünyasında İpek Yolu'nu kültürlerarası dostluk köprüsünü sağlayan bir araç olarak incelenmesi gerektiği tezi ileri sürdü.      

Araştırmacı Dr. Azhar Serikkaliyeva ve Dinara Taldybayeva tarafından hazırlanan oryak çalışmayı sunan Dr. Azhar Serikkaliyeva, Çin’in İpek Yolu projesinin halk diplomasisi ve halklar arası görüş alışverişinin birden çok alanı kapsadığını ifade etti. Burada Çin’in jeo-kültürel Avrasya stratejisinin Çinin yönetim kadrosuna göre ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesi için temel alınması gereken bir strateji olduğunu belirtti. Çin’in dışa açılma stratejisinin ana nedenlerinden birisinin büyüme modelinde yakalama modundan kaliteli büyüme moduna geçiş sürecinde olduğunu ifade etti. İpek Yolu projesinin Çin hakkında düşünülen kalıplaşmış olguları yıkmada ve ulaşımdaki zorlukların aşılmasına katkı sağlayacağı yönünde görüş bildirdi.

Araştırmacı Aidana Arynbek ve Dr. Jaloliddin Mirzayev’in ortaklaşa hazırladığı tebliği sunan Aidana Arynbek, İpek Yolunun canlanmasında ve yeniden uluslararası arena popüler olmasında Çin ile Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli katkısı olduğunu belirterek bu iki küresel gücün projeleri karşılaştırıldığında vizyon farkının ortaya çıktığını vurguladı. Bu farklı vizyon ve ülkelerin kendi İpek Yolu projesine biçtiği roller incelendiğinde her ne kadar birbirinden farklı olsalar da bu projelerin birbirleri ile rekabet içinde değil de, birbirini tamamlayan bir yapıda olduğu yönünde görüşünü bildirdi. 

Araştırmacı Saule Akhmetkaliyeva sunumunun ana hatlarıyla enerji ulaşım hatları konusuna değinerek Gwadar limanının stratejik önemine değindi. Pakistan’daki Gwadar limanının İpek Yolu güzergahı üzerindeki en önemli projelerden birisi olduğunu vurgulayarak bu projenin iki milyon insana iş imkanı sağlamanın yanısıra Çin’e Arap denizine direk ulaşmasına imkan sağlayarak milyarlarca dolar tasarruf edeceğini belirti. Gwadar limanının jeo-stratejik konumu itibariyle Arap Körfezi ve Orta Asya arasında bölgesel bir transit merkezine dönüşme potansiyelinin olduğunu ifade etti.

2014 yılında Enstitü tarafından üçüncüsü düzenlenen Foruma geniş bir uzman katılımı sağlayarak destek olmasıyla Avrasya Araştırma Enstitüsü, gelecek yıllarda da Forumun başarıyla devam etmesi ve Avrasya bölgesindeki çeşitli konuların ele alınması yönündeki iradelerini ifade etmiştir.


 


Haber Resimleri