“Orta Asya Devletleri’nin Enerji Güvenliği Politikaları Önceliklerinde Karşılaştığı Kısıtlamalar”

Avrasya Araştırma Enstitüsü uzman araştırmacılarından Dr. Farkhod Aminjonov “Orta Asya Devletleri’nin Enerji Güvenliği Politikaları Önceliklerinde Karşılaştığı Kısıtlamalar” adlı seminer verdi.

Dr. Farkhod Aminjonov seminerinde ana hatlarıyla Orta Asya Devletleri’nin enerji güvenliklerini artırmak için yapılması düşünülen projeler ve mevcut durumlarının yanı sıra bu politikaların geleceği hakkında detaylı bilgiler sundu. Seminerinde ana başlıklardan birisi olarak Orta Asya’daki kaynak paylaşım mekanizması ve ülkelerin birbirleri ile enerji bazlı ilişkileri hakkında bilgiler vermiştir. Hem bölgenin ana gaz tedarikçisi olması hem de enerji ulaşımı açısından bakıldığında Özbekistan’ın bu sistemin merkezinde yer aldığını ve sistemin çalışması için önemli rol oynadığını sözlerine ekledi.

Sistemin Sovyetler Birliği zamanında barter sistemi ile çalıştığını ve Kazakistan, Türkmenistan  ile Özbekistan’ın Kırgızistan ve Tacikistan’a gaz ve hafif petrol sağlaması karşılığında bu ülkelerden su ve elektrik alması üzerine kurulduğunu belirten Dr. Aminjonov, bu sistemin Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra da 2000 senesine kadar devam ettiğini belirtmekle beraber gaz ve petrol fiyatlarının artması üzerine Özbekistan’ın bu anlaşmaya uymamaya başladığını ifade etti.

Bölge ülkeleri analizlerinde Özbekistan’ın öncelikli enerji politikasının üretimi artırarak uluslararası pazarda yüksek fiyata satmak olduğunu ifade ederken iç ve dış pazar arasındaki fiyat farkının 6 kat olduğunun altını çizdi ve iç piyasadaki sübvansiyona bu şekilde dikkat çekti. Bu politikanın üretim ve tüketim rakamlarının neredeyse eşit olması problemi ile karşılaştığını ve mevcut durumda gaz ihracatının ancak iç pazara verilen miktarın ihracata kaydırılması ile artırılabileceğini, bunun da halk nezdinde hoş karşılanmayacağını belirtti.

Tacikistan ile ilgili analizlerinde ise ülkenin enerji konusunda coğrafik olarak tamamıyla Özbekistana bağımlı olduğunu belirtmekle beraber ülkenin enerji politikalarında karşılaştığı en büyük sorunun kendi hidroelektrik potensiyelinin (510 milyar kwh) sadece 3% ünü kullanabiliyor olmasını gösterdi. Kırgızistan için ise Toktugul rezervinin aşırı kullanımı ve Kambarata santralinin yaşadığı sorunların üstüne Kyrgyzgaz’ın Gazprom’a satılmasının ülkenin enerji bağımsızlığına ulaşmasını zorlaştırdığını ifade etti.

Kazakistan’ın diğer ülkelere bakıldığında daha iyi pozisyonda olduğunu ve Beineu-Bozay-Çimkent boru hattı gibi projeler geliştirerek enerji dağıtım altyapısını güçlendirdiğini belirtti. Ayırıca 2050 yılına kadar enerji ihtiyacının 50% sini alternatif enerji kaynaklarından sağlama hedefleri ile enerji politikalarında uzun vadeli vizyonunun olduğunu belirtirken sorunların başında ise mevcut durumda halen enerjinin 80% nin çevreye en çok zarar veren kömür kullanan termik santraller ile elde edilmesini göstermiştir. Türkmenistan’ın karşılaştığı problemler ile ilgili olarak ise mevcut üretimin 75 bcm olduğunu ve bunun 45 bcm’ini ihraç ettiğini, lakin ihracatta Rusya’nın güvenilir bir ortak olmaması, İran ile uzun vadede gaz ticaretine devam edilemeyeceğini, buna karşılık Çin ile yapılan anlaşmadan ise boru hatlarını yapması nedeniyle uzun bir süre daha kar elde edememesini göstermiştir.

Seminerin sonunda katılımcılar enerji altyapısı, enerji sektörü konularında görüş alışverişinde bulundular.


Haber Resimleri