Prof. Dr. Recep Kök “Kalkınmada Beşeri Sermaye Olgusu ve Rekabet Gücünü Etkileyen Temel Unsurlar: Kazakistan Örneği” Konulu Seminer verdi.

Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsünde 9 Şubat 2017 Tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Kök “Kalkınmada Beşeri Sermaye Olgusu ve Rekabet Gücünü Etkileyen Temel Unsurlar: Kazakistan Örneği” Konulu Seminer verdi.

Prof. Dr. Recep Kök “Kalkınmada beşeri sermaye olgusu ve rekabet gücünü etkileyen temel unsurlar: Kazakistan örneği” adlı seminerinde ana hatlarıyla kalkınma stratejileri, beşeri sermayenin kalkınma açısından önemi ile rekabetin temel dinamikleri konularında çeşitli bilgiler sundu. Stratejiyi kurumsal bir çatı altında ele alırken tarihi koduna bakılması gerektiğini belirterek Türkiye ile Kazakistan’ın medeniyet kodlarının aynı olduğu yönünde görüş bildirdi. Türkiye ve Kazakistan gibi gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarında en önemli itici güc kaynağının beşeri sermaye olduğunu dile getirdi.

Seminerinin devamında Dünya’nın 85% gelirini 15%’inin kazandığını belirterek Nurkse’nin düşük gelir döngüsü teorisi ile bunun sebebleri üzerine görüşlerini bildirdi. Düşük gelir düzeyinin düşük düzeyde tasarufa, yatırıma, eğitime ve dolaysıyla düşük seviyede üretim gücüne neden olduğunu ifade etti. Aynı olgunun sağlık açısından da düşünülebileceğini belirtti. Rekabetin 3 temel dinamiği olduğunu ve bunların etkinlik, sürdürebilirlik ve entellektüel sermaye olduğunu sözlerine ekledi. Etkinliğin kaynakların doğru zamanda, doğru yerde doğru kullanımı olarak tanımlar iken sürdürebilirliği ise ekonomik kaynakların verimli kullanımı olarak tanımladı.

Gelişmekte olan ülkelerin açıklarından bahsederken ülkelerin kurumsal, beşeri sermaye ve entellektüel açıklarına değindi. Kurumsal açığın sadece kanun çıkararak değil kanun hakimiyetini sağlayacak aklın hakim olması durumunda giderilebileceğini ifade etti. Entellektüel açık konusunda ise işlevselliğe vurgu yaparak bilginin sadece toplanmasının yeterli olmadığını, o bilgilerin analiz edilerek diğer bilgilerin yaratılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Devletin çalışma sistemi ve strateji üretimi konusu hakkında vermiş olduğu bilgiler arasında strateji üretiminde bilginin stratejiye dönüştürülmesinde üniversitelerin kilit rol oynadığının altını çizdi. Devletin alternatif stratejilerinin şuralarda seçilmiş stratejilere dönüşerek bu seçilmiş stratejilerin icrai kurumlarda hayata geçirildiğini ve tüm bu yapının üniversitelerin fikir üretme kapasitesine bağlı olduğunu ifade ederek sözlerini bitirdi.

Seminerin sonunda katılımcılar rekabet gücü ile üniversitelerin strateji üretmedeki önemi konuları hakkında görüş alışverişinde bulundular.


Haber Resimleri