KIMEP Üniversitesi Hukuk Bölümünden Dr. Zhenis Kembayev “Avrasya Bölgesel Entegrasyon: Sorunlar ve Perspektifler” adlı seminer verdi

Dr. Zhenis Kembayev “Avrasya Bölgesel Entegrasyon: Sorunlar ve Perspektifler” konulu seminerinde ana hatlarıyla entegrasyon süreçleri ve değişik entegrasyon tipleri hakkında bilgiler sundu. Entegrasyon süreçlerini kolay ve ileri seviye olarak ikiye ayırarak kolay tanımına örnek olarak NAFTA gibi serbest ticaret anlaşmalarını gösterdi. İleri seviyedeki entegrasyonlar için ise gümrük birliği ve ekonomik birlikleri gösterdi. Serbest ticaret anlaşması ile gümrük birliği arasındaki farklara değinirken Dünya Ticaret Örgütü’ne kayıtlı 450’den fazla serbest ticaret anlaşması olduğunu fakat gümrük birliklerini kurmanın daha zor ve karmaşık olduğundan hareketle gümrük birliği sayısının daha az olduğunu ifade etti.

Gümrük birliklerinin ekonomik birlik kurma yolunda bir adım olduğunu ifade eden Dr. Zhenis Kembayev ekonomik birlik kurma yolundaki süreci Avrupa Birliği’nin tarihinden örnek vererek açıkladı. Avrupa Birliği’nin gümrük birliğini 1968 yılında kurduğunu ve bu yapının 1993 yılında ortak pazara 1999 yılında ise Ekonomik Birliğe dönüştüğünü belirterek entegrasyon sürecinin ülkeler arasında uzun yıllar süren müzakereler ve uzlaşmalar neticesinde meydana geldiğini sözlerine ekledi. Daha sonra Avrasya Ekonomik Birliği’ne değinerek birliğin hala tam olarak bir ortak pazar kuramadığını, çünkü birçok konuda görüşmelerin yürütülerek birleşme sürecinin devam ettiğini belirtti.

Avrasya Ekonomik Birliği ile ilgili yorumlarında ise birliği Moskova’nın yönettiğini ve tamamen ekonomik amaçlarla kurulmadığını ifade ederek sözlerini üye ülkeler arasındaki bazı ticari rakamları paylaşarak destekledi. Burada Kazakistan’ın dış ticaret ortakları arasında ilk sırayı 45% ile Avrupa Birliği’nin, ikinci sırayı 24% ile Çin’in ve üçüncü sırayı da 22% ile Rusya’nın aldığını belirtmenin yanı sıra enerji dışı ticaretin de ise Rusya’nın en büyük ticari ortak olduğunu ifade etti. Ayrıca, Avrasya Ekonomik Birliği üyesi Kazakistan, Beyaz Rusya, Kırgızistan ve Ermenistan’ın Rusya’nın toplam ithalat hacmindeki paylarının sadece 7%’ye denk geldiğini sözlerine ekledi.

Avrasya entegrasyonu idealinin yeni ortaya çıkan bir fikir olmadığını ve eskiden beri mevcut olan bir fikir olduğunu ifade eden Prof. Kembayev, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından kurulan Bağımsız Devletler Topluluğunun iki amacının güvenlik ve ekonomik entegrasyonun sağlanması olduğunu belirtti. Lakin Moldova, Ukrayna, Gürcistan ve Azerbaycan’ın tekrar Rusya ile entegrasyona karşı çıkmaları nedeniyle, Rusya bu entegrasyonda gönüllü yer alacak ülkeler ile birlikte ortak pazar kurma hedefiyle 1995 yılında Rusya, Belarus ve Kazakistan’ın biraraya gelerek Avrasya Ekonomik Topluluğunun oluşturulduğunu ifade etti. Sözlerinin devamında ise 2000 yılında ise Kırgızistan ve Tajikistan’ın katılımı ile Avrasya Ekonomik Topluluğunun kuruluş anlaşmasına imza atılarak kurulduğunu belirtti.

BDT ülkeleri arasında politik ve ekonomik entegrasyonun devam ettrilmesi için ekonomik olarak Avrasya Ekonomik Topluluğunun politik olarak ise  2002 yılında Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün kurulduğunu ifade etti. Bu iki yapının her ne kadar resmen ayrı yapılar olarak görünmesine rağmen BDT yapısından çıkmış olduklarını ifade etti. Kazakistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği üyeliği üzerine belirttiği görüşlerde ise ekonomik anlamda üyeliğinin tartışılır olduğunu belirterek konu hakkında pozitif düşünenlerin ihracatı çeşitlendirmesi açısından iyi olacağını savunduğunu eleştirenlerin ise başka ülkeler ile ticari ilişkileri bozabileceği düşüncesini dile getirdiklerini ifade etti.

Seminer sonunda katılımcılar, Avrasya Ekonomik Birliği ve ortak para birimine geçiş konularında görüş alışverişinde bulundular.


Haber Resimleri