“KKTC’nin Türk Dünyası Entegrasyonu İçindeki Yeri ve Önemi” Konulu Panel Lefkoşa’da Gerçekleştirildi

“KKTC’nin Türk Dünyası Entegrasyonu İçindeki Yeri ve Önemi” konulu panel gerçekleştirildi. Gönyeli Concorde Tower Hotel’de yer alan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Törende daha sonra Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek söz aldı. Üniversite hakkında bilgi veren Şimşek, üniversitenin Türk ruhu ile hareket ettiğini ifade ederek, paneldeki “KKTC’nin Türk Dünyası Entegrasyonu İçindeki Yeri ve Önemi” konusunun üniversitenin araştırma merkezince hazırlandığını kaydetti. Kıbrıs’ın göz bebeği olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kıbrıs’a verdiği önemi Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın panele katılması ile bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım da , KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduktan sonra teşkilat içerisinde Kuzey Kıbrıs'ın yeri ve geleceği, bütünleşmesi, kaynaşmasını konu alan bir panelde yer almaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

KKTC’nin geçmişten bugüne uluslararası camiada izolasyona tabi tutulduğunu ifade eden Yıldırım “Bu, ne Kuzey kıbrıslı kardeşlerimiz, ne de Türkiye Cumhuriyeti’nin tasvip edeceği, onaylayacağı bir konu olmamıştır. o gün bugündür devam eden mücadele daha güçlü birşekilde devam edecektir Türkiye, KKTC’nin hak ve menfaatlerini korumak için her türlü çabayı gösterecektir. Çünkü biz bu topraklarda büyük bedeller ödedik, genç kuşaklar bunmun farkında olmayabilir ama bu bedelleri ödemiş insanların genç kuşakların geleceğini sağlaması bir zarurettir.” dedi

Binalı Yıldırım konuşmasında Türk Devletleri Teşkilatı hakkında da bilgi vererek, Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye alınması için büyük gayret gösterdiğini ifade etti. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 3 gözlemci üye, 5 asıl üye ve 45 milyona ulaşan nüfusu ile büyük bir ekonomik güç olduğunu ifdae eden Yıldırım, KKTC’ninde Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması ile Doğu Akdeniz’i teminat altına alacak bir sürecin başladığını kaydetti. Binali Yıldırım, teşkilatın hayata koyduğu projeleri ve yapmayı planladıklarını kaydederek,” Rabimmize şükürler olsun KKTC bayrağını da teşkilatın içerisne koyduk” dedi.

Yıldırım , “Doğu Akdeniz’de oynanan oyunları biliyoruz. Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklarda Kuzey Kıbrıs Türkünün hak ve menfaatleri gözden kaçırılmaya çalışılıyor. Türk Devletleri Teşkilatı ve lideri konumda Türkiye olarak, biz Doğu Akdeniz'de var olmaya devam edeceğiz, karar vericiler arasında varolmaya devam edeceğiz. Adada özellikle Kuzey Kırbıs Türk Cumhuriyeti’nde asla ve asla yerli ve milli değerlerden sapmayacağız. Zannetmeyin ki! eski dost düşman olmaz, güney’deki o gülücükler, bir takım hileler, asla ve asla Kuzey Kırbıs’ı çok düşündüklerinden değildir. Tekrar Kuzey Kıbrıs’ı asimile etmek ve bünyelerinde yok etmeye yönelik bir projenin uygulamasıdır” dedi.

Türkiye ile olan entegrasyonu daha da güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, “Çünkü Türkün gerçek dostu Türk'tür. Zor günde de dar günde de kapımız çalacak yine biziz Türkiye'dir, Kuzey Kıbrıs’tır. O bakımdan tarihi sorumluluklar düşüyor KKTC yöneticilerine. Yapılan çalışmaları takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, “Adada bir federasyon içerisinde tek devlet olması mümkün değildir adanın geleceği eşit egemen iki devletin var olduğunu dünyaca kabulünden geçer. buradan bir dönüş söz konusu değildir. İstedikleri şudur Türkiye Cumhuriyeti’nin garantisi ortadan kalksın ve Kuzey Kıbrıs Türk devletinin eşit egemenliği söz konusu olmasın. Gelin bünyemize katılın, biz size idare edelim bu tamamen bir yok etme politikasıdır. bu oyuna gelmeyeceğiz. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanı , Başbakan ,Meclis Başkanı ve Kuzey Kıbrıs’ı yöneten bütün kadrolar bu gerçeğin farkındadır. Türkiye, her zaman Kuzey Kıbrıslı kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise, Türk Devletleri Teşkilatı’nın geniş anlamda Türk dünyasının işbirliklerini geliştirdiğini kaydederek, Türk dünyası 2040 vizyon belgesinin daha önce ortak dil ve kültür unsurları üzerinden şekillenen teşkilat faaliyetlerinin siyasi ve ekonomik boyuta taşınması konusunda çok önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade etti. Teşkilatın yaklaşık 170 milyonluk nüfusu kapsayan potansiyeli ile dünya jeopolitiğinin yükselen gücü haline dönüştüğünü söyleyen Yılmaz, geçmişi ve geleceği ile Türk dünyasının bir parçası olan KKTC’nin anayasal adı ile Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu hatırlattı, emeği geçen herkese teşekkür etti. KKTC’ye uygulanan ambargolara karşı mücadelenin yeni başladığını belirten Yılmaz “şimdi vakit KKTC’yi ticareti ile, turizmi ile eğitim imkanları ve kültürel zenginlikleri gibi potansiyelleri ile Türk dünyasına entegre etmenin yollarını arama vaktidir. Bu açıdan bu panel çok önemlidir.” dedi.

Kıbrıs Türklerinin maruz kaldığı dışlanmışlık ortadan kaldırılmadan adada ve Doğu Akdeniz’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığını belirten Yılmaz, Kıbrıs’ta kalıcı çözümün adadaki gerçekler üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. BM Barış Gücünün Pile – Yiğitler yolunda adil olmayan çifte standart sergilediğini kaydeden Cevdet Yılmaz, bu yaklaşımın sürdürülebilir olmadığını söyledi. Yılmaz “KKTC devletinin bu topraklarda her türlü hak arama girişimini destekliyoruz. Bu insani projeye engel olanları tavırlarından vazgeçmeye ve adada yaşayan insanlara eşit bir mesafede yaklaşmaya davet ediyoruz” diye konuştu. Müzakere sürecinin başlaya bilmesi için eşit uluslararası statünün teyit edilmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ortaya koyduğu vizyona Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğinin tam olduğunu yeniledi.

Kıbrıs meselesinin Türkiye yüzyılında çözümsüz kalmayacağını, Türkiye yüz yılının aynı zamanda KKTC yüz yılı olacağını söyleyen Yılmaz, KKTC’nin her açıdan kendi ayakları üzerinde durabilen, uluslararası toplumun saygın bir üyesi haline getirilmesinin Türkiye’nin temel öncelikleri arasında olduğunu kaydetti. Türk dünyasında bütünleşmenin lokomotifi olan ekonomi, ticaret, ulaştırma ve enerji alanlarında KKTC için de önemli fırsatlar olduğu değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, “kalkınma projelerinden, ulaştırma ve lojistik zincirine, alt yapı projelerinden tarım ve turizm alanlarındaki yatırımlara ve yenilenebilir enerji çalışmalarına kadar destek sağlanması planlanan TDT Türk Yatırım Fonu KKTC’de de meyvelerini vermelidir” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında enerjide de yeni bir entegrasyon projesi için mutabakat zaptının imzalandığını, fizibilite çalışmalarının başlandığın kaydeden Yılmaz, bu projelerin Türk dünyası için de örnek teşkil ettiğini söyledi. Yılmaz “Türkiye ile KKTC’nin her alandaki entegrasyonu, işbirliği diğer ülkeler arasındaki projeler için de ilham kaynağı olmalı” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği, eşit ulusal statüsü ve bir devlet olarak tanınma yolunda uzun yıllar uğraş, mücadele ve çaba verildiğine vurgu yaparak, izolasyonlar ve ambargolara maruz bırakılan Kıbrıs Türk Halkının pes ettirilemeyeceğini belirtti. Kıbrıs Türkü’nün Türk milletinin kopmaz bir parçası olduğunu kaydeden Tatar, 11 Kasım 2022’de Özbekistan’da KKTC’nin gözlemci statüsünün oy birliği ile onaylandığını anlattı. Tatar, “Biz dünyayla değil Türk dünyası ile kucaklaşmayı elbette tercih ediyoruz. Çünkü samimiyet buradadır. Bizlerin halk olarak bu topraklarda verdiğimiz mücadeleler, ödediğimiz bedeller, şehitlerimiz, acılarımız, göçlerimiz ve nihayetinde bağımsız ve özgür bir halk olarak kendi geleceğini tayin etme hakkını haykıran bir topluluğun bir milletin, kopmaz bir parçası olan Türk halkının kendi devleti ile Türk Devletler Teşkilatı’nda bu aşamaya gelmesi bizler için elbette milat niteliğindedir” dedi. KKTC’de eğitim, turizm, sanayi, hizmet sektörü ve oluşan altyapı ile zamanında ülkeden göç edenlerin, şu anda bu potansiyelleri bir cazibe merkezi olarak görerek geriye dönmeye başladığını anlatan Tatar, Kıbrıs Türk halkı üzerine oynanan oyunlara karşı, yapılan çalışmalar ve projelerle “biz büyük Türk milletinin bir parçasıyız” mesajı verildiğini vurguladı.


Haber Resimleri